Erzincan'da küçükbaş hayvan yetiştiriciliğiyle uğraşan besiciler, yoğun bir kuzu doğum dönemi yaşıyor. Ocak ayında başlayan ve nisan ayına kadar sürecek olan bu dönemde, besiciler gece gündüz hayvanlarının başında nöbet tutarak yavrulamalara yardımcı oluyorlar. Yöreye özgü ve tescilli tulum peynirinin üretimini destekleyen bu küçükbaş hayvancılık faaliyetleri, bölge ekonomisine de önemli katkılar sağlıyor. Yaz aylarını yüksek rakımlı yaylalarda geçiren koyunlar, kış aylarında kapalı alanlarda besleniyor ve bu süreçte besicilerin yoğun çabaları gerekiyor. Bu zorlu koşullar altında, besiciler hem soğuk hava koşullarına hem de olası doğum komplikasyonlarına karşı hazırlıklı olmak zorunda kalıyorlar. Hayvanların bakımı ve yavru bakımı, özellikle de soğuk havalarda büyük bir özveri gerektiriyor. Besiciler, zorluklara rağmen, geleneksel mesleklerini sürdürerek hem geçimlerini sağlıyor hem de bölgenin kültürel mirasına katkıda bulunuyorlar.
Erzincan'da Soğuk Hava Zorlukları
Akyazı beldesindeki besicilerden Abdullah Koç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dondurucu soğuklarda gece gündüz koyunların başında beklediklerini ve yavrulamalara yardımcı olduklarını anlattı. Bazı kuzuların telef olması ya da annelerinin süt vermemesi gibi sorunlarla karşılaştıklarını belirten Koç, bu durumlarda kuzuları biberonla başka koyunların sütüyle beslemeye çalıştıklarını söyledi. Soğuk havanın hem kendileri için hem de kuzular için büyük bir tehlike oluşturduğunu vurgulayan Koç, kuzuların donma tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğinden endişe duyduklarını ifade etti. Doğumdan sonra kuzuları bir süre anneleriyle birlikte bıraktıktan sonra ayrı bir bölüme alarak bakımlarına devam ettiklerini anlatan Koç, bazı kuzuların annelerini sesinden, bazılarının ise kokusundan tanıdığını belirtti. Sağlıksız olan veya yeterince süt alamayan kuzuların bakımı için evlerinde de ayrıca yer ayırdıklarını ekledi. Ailecek sürdürdükleri bu zorlu işi, nesilden nesile aktardıkları bir gelenek olarak nitelendirdi.
Akyazı'da Küçükbaş Hayvancılığın Önemi
Abdullah Koç'un kardeşi Hayrullah Koç da babadan ve dededen miras kalan hayvancılık mesleğini sürdürdüklerini belirterek, kuzulama döneminin nisan ayına kadar devam edeceğini söyledi. Aile fertlerinin ve komşuların yardımıyla temizlik ve bakım çalışmalarını gerçekleştirdiklerini ifade etti. Bu yıl hava koşullarının sert geçmesinin ek zorluklar getirdiğini dile getirdi. Küçükbaş hayvancılığın bölge ekonomisi ve geleneksel yaşam tarzı için önemine dikkat çeken Koç, bu zorluklara rağmen mesleğe olan bağlılıklarından bahsetti. Bu durum sadece aileleri için geçerli değil, aynı zamanda bölgedeki diğer birçok aile için de benzer bir durum söz konusu. Bu işin nesiller boyu sürdürülebilirliği ve bölgenin ekonomik istikrarına katkısı büyük önem taşımaktadır. Geleneksel yöntemlerle üretilen Erzincan tulum peyniri gibi ürünlerin kalitesi de bu hayvancılık faaliyetlerine bağlıdır.
Zorlu Koşullarda Sürdürülen Bir Gelenek
Erzincan'da ve özellikle Akyazı'da küçükbaş hayvancılık, nesillerdir süregelen bir gelenek olup, bölgenin kültürel ve ekonomik yapısının önemli bir parçasıdır. Besicilerin gösterdiği özveri ve emek, bölge ekonomisine doğrudan katkı sağlamanın yanı sıra, geleneksel üretim yöntemlerinin korunmasını da desteklemektedir. Abdullah Koç ve ailesinin hikayesi, bu zorlu koşullarda bile geleneksel mesleklerine olan bağlılıklarını ve özverilerini gözler önüne sermektedir. Bu durum, sadece Erzincan'daki hayvancılık sektörünün değil, aynı zamanda tüm Türkiye'deki kırsal bölgelerdeki benzeri faaliyetlerin önemini vurgulamaktadır. Devletin bu sektöre yönelik desteklerinin artırılması, besicilerin bu zorluklara daha kolay göğüs gerebilmeleri için büyük önem taşımaktadır.