Erzincan'ın İliç ilçesindeki Çöpler köyünde meydana gelen ve 9 işçinin hayatını kaybetmesine, 2'sinin yaralanmasına neden olan maden heyelanına ilişkin soruşturma tamamlandı. Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 69 sayfalık iddianamede, 5 tutuklu ve 38 tutuksuz olmak üzere toplam 43 sanık yer alıyor.

İddianamede Yer Alan Detaylar

İddianamede, olay yeri inceleme raporları, toprak ve su numunelerinin analiz sonuçları, mağdurların beyanları, Diyarbakır Adli Tıp Grup Başkanlığının DNA raporları, bilirkişi raporları, sanık ifadeleri, kolluk raporları, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ölçüm sonuçları, ÇED izin belgeleri, işletme izin ve ruhsatları, iş kazası bildirimleri ve fotoğraflar gibi geniş kapsamlı deliller bulunuyor. Ayrıca, radar görüntüleri, patlatma verileri ve laboratuvar deney sonuçları da iddianamenin önemli parçaları arasında yer alıyor. Heyelan öncesi, sırası ve sonrasında yaşananlar detaylı bir şekilde anlatılıyor. Bu kapsamlı delil yelpazesi, olayla ilgili tüm yönlerin titizlikle incelendiğini gösteriyor.

Bilirkişi Raporları ve Kusur Tespitleri

Bilirkişi heyetinin 23 Mayıs ve 7 Haziran tarihlerinde sunduğu raporlarda, 43 sanığın da kusurlu olduğu belirtiliyor. Raporlara göre, 12 sanık asli, 31 sanık ise tali kusurlu bulunmuştur. Raporlar, ilgili yönetmeliklerde belirtilen sınır değerlerin bazı parametrelerde aşıldığını ve bu nedenle çevre kirliliğinin meydana geldiğini gösteriyor. Ayrıca, olay günü ve öncesine ait radar ve kamera kayıtları incelendiğinde, heyelan bölgesinde 11 Şubat'tan itibaren renk değişiminin başladığı ve 13 Şubat'ta bu değişimin yoğunlaşarak alt bölümlere yayıldığı tespit edilmiştir. Bu bulgular, olay öncesinde uyarı işaretlerinin mevcut olduğunu ve gerekli önlemlerin alınmadığını ortaya koyuyor.

Maden ve Çevre Kanunlarına Aykırılık

İddianamede, kazanın kaçınılmaz olmadığı, proje yönetiminin hatalı olduğu, tasarım hataları ve yetersiz takip nedeniyle işletme aşamasında sorunların yaşandığı belirtiliyor. Uyarı sistemlerinin yetersizliği ve çatlakların uyarı vermesine rağmen etkili bir müdahale yapılmaması da vurgulanıyor. Maden ve Çevre Kanunu kapsamındaki yükümlülüklerin yerine getirilmemesi, kapasite artışının olumsuz topografya koşullarında yapılması da iddianamenin önemli noktaları arasında yer alıyor. Bu durum, iş güvenliğinin ihmal edildiğini ve yasal düzenlemelere uyulmadığını gösteriyor. Ayrıca, Faz 4B kapasite artışı sürecindeki eksiklikler ve proje tasarım kriterlerinin yetersizliği de ayrıntılı olarak ele alınıyor.


Tüm sanıklar "Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle yargılanacak. Altın madenini işleten şirketin Kanadalı yöneticisi I.R.G. ile C.Y.D. ve K.Ö. hakkında ayrıca "Çevreyi taksirle kirletmek" suçundan adli para cezası veya hapis cezası isteniyor. Davanın ilk duruşması 17 Mart'ta yapılacak.