Haber: Nisanur YILDIRIM & Dilan KUTLU
İliç'te Yaşanan Trajedi ve Altın Madeni Tartışması
Meclisteki bütçe görüşmeleri sırasında, bir milletvekili, İliç'te meydana gelen maden faciasının ardından altın madeninin tekrar açılmak istenmesine sert tepki gösterdi. Milletvekili, facianın ardından hiçbir sorumlunun hesap vermediğini, 9 can kaybının görmezden gelindiğini vurguladı. Kazada oluşan büyük çamur yığınının altında hala altın olması sebebiyle, yığının taşınarak madenin yeniden açılmasının planlandığı iddiası gündeme getirildi. Milletvekili, bu durumun kabul edilemez olduğunu, facianın sorumlularının bulunması ve adaletin sağlanması gerektiğini belirtti. Ayrıca, altın madenciliğinin çevreye ve halk sağlığına olan olumsuz etkilerine dikkat çekti. Hükümetin, çevresel ve insan sağlığına yönelik riskleri dikkate almadan maden projelerini desteklediği eleştirisi yapıldı.
Enerji Politikalarındaki Sorunlar ve Ekoloji
Milletvekili, ülkenin enerji politikalarında ciddi sorunlar olduğunu savundu. Hükümetin "sürdürülebilirlik" söylemlerine rağmen, gerçekte fosil yakıtlara bağımlılığın devam ettiğini, maden çalışmalarının çevreye verdiği zararın göz ardı edildiğini ifade etti. Türkiye'nin madencilik politikalarının, doğanın ve insanların çıkarlarını gözetmediği, kar ve rant odaklı olduğunu belirtti. Dersim bölgesindeki elektrik sorunlarına, kömür dağıtımındaki adaletsizliğe ve hava kirliliğine dikkat çekti. Özellikle Şırnak'taki Gabar bölgesindeki kömür madenciliğinin doğaya verdiği zararın da vurgulandı. Milletvekili, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişin, bölgesel özelliklerin dikkate alınmadan yapıldığı ve yerel halkın görüşlerinin alınmadığı eleştirisini dile getirdi.
Kamulaştırma ve Sürdürülebilir Çevre
Konuşmasında, elektrik, doğalgaz ve su gibi temel kaynakların kamulaştırılması gerektiği ve özelleştirme politikalarının sermayeye hizmet ettiğinin altını çizdi. Sürdürülebilir çevre politikalarının, zenginleri daha zengin ederken halkın yararlanamadığı politikalar olduğunu dile getirdi. HES, RES ve GES projelerinin uygulanırken çevresel etkilerin göz ardı edildiğini ve Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere birçok bölgede ekokırım suçlarının işlendiğini belirtti. Hükümetin, "yeşillendirme" adı altında yaptığı çalışmaları manipülasyon olarak nitelendirdi ve gerçekliğin kamuoyundan saklandığını iddia etti. İliç faciasının sorumlularının bulunması, adaletin sağlanması ve sürdürülebilir enerji politikalarına geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Meclis Başkanı, milletvekilinin konuşmasındaki "Kürt coğrafyası" ifadesine tepki göstererek, bu tanımın kanunlarda yer almadığını ve Anayasa'ya aykırı olduğunu belirtti.