Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, 2025 yılı bütçesini ağır eleştiriler yağdırarak, temel ihtiyaçları karşılamayan, adaletsiz ve halkın büyük bölümünü mağdur edecek bir bütçe olduğunu söyledi. Meclis'te düzenlediği basın toplantısında Sarıgül, bütçenin emeklilere, esnafa ve çiftçilere yeterli pay ayırmadığını, sosyal devlet anlayışından uzak bir yapı sergilediğini vurguladı.

Adaletsiz Vergi Sistemi

Sarıgül, vergi gelirlerinin dağılımına dikkat çekerek, yüzde 30'unun doğrudan, yüzde 70'inin ise dolaylı vergilerden oluştuğunu belirtti. Bu durumun, vergi yükünün ağırlıklı olarak dar gelirli vatandaşların omuzlarına yüklenmesine neden olduğunu savundu. Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında zaten zor durumda olan vatandaşların daha da ağır bir yükün altına girmek zorunda kalacaklarını ifade etti. Bütçenin temel ihtiyaçları karşılamaktan uzak olduğunu ve sosyal sorunların çözümüne yeterince kaynak ayırmadığını belirtti. Bu durumun suç oranlarında artışa neden olacağına dikkat çekti. Sonuç olarak, Sarıgül bu politikaların sürdürülebilir olmadığını ve halkın refahını olumsuz etkileyeceğini savundu.

Eğitim, Sağlık ve İşsizlik Sorunu

Mustafa Sarıgül, bütçenin eğitime, sağlığa ve sosyal sorunlara yeterince kaynak ayırmadığını belirterek, atanmayan öğretmen sayısındaki artış, kadroya alınmayan taşeron işçiler ve artan işsizlik oranlarının bu adaletsiz bütçenin bir sonucu olduğunu söyledi. Asgari ücretin açlık sınırının altında kalmasının da bütçenin yanlış politikalarının bir göstergesi olduğunu belirtti. Sarıgül, bu durumun toplumsal huzursuzluğu artıracağını ve ülkenin geleceğini tehlikeye atacağını dile getirdi. Bütçenin, ülkedeki eşitsizliği daha da derinleştireceğini savundu. Bu nedenle, hükümeti bütçeyi yeniden gözden geçirmeye ve halkın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde düzenlemeye çağırdı.

Borç ve Faiz Bütçesi

Milletvekili Sarıgül, 2025 bütçesini "borç bütçesi" ve "faiz bütçesi" olarak nitelendirdi. Ülkenin geleceğini ipotek altına alacak bu bütçenin kabul edilemez olduğunu vurguladı. 86 milyon insanın hayatını etkileyen bu bütçenin, sosyal adaleti ve ekonomik kalkınmayı engellediğini söyledi. Hükümetin, halkın refahını önceleyen ve sürdürülebilir politikalar izleyerek, daha adil bir bütçe oluşturması gerektiğini belirtti. Bütçenin ülke ekonomisi üzerindeki ağır yükünü ve gelecek nesiller üzerindeki olumsuz etkilerini dile getirdi. Uzun vadeli kalkınma hedefleri yerine, günü kurtarmaya yönelik kısa vadeli çözümlerin tercih edildiğini savundu.